ZONGULDAK’ta heyelan sonucu yıkılan evde hayatını kaybeden anne Perihan (82) ve oğlu Sait Çakar (51) kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi. Perihan Çakar’ın torunu Hayrican Çakar, amcası Sait Çakar’ın daha önce evin üst kısmına yapılan yol ve istinat duvarının sorunlu olduğu gerekçesiyle belediyeye şikayette bulunduğunu belirterek “Amcamdan duvarın sıkıntılı olduğu duyumunu aldım. Belediyeye gittiğini söyledi” dedi.
Kentte 9 Aralık’ta etkili olan yağış nedeniyle Asma Mahallesi Tulumba Sokak’ta heyelan meydana geldi. Anne Perihan ile oğlu Sait Çakar’ın yaşadıkları ev heyelanla birlikte yıkıldı. Anne ve oğula ulaşmak için arama kurtarma çalışması yapılırken bölgede tekrar heyelan oldu. Arama kurtarmada görevli 21 AFAD ve belediye çalışanı yaralandı. 15 kişi aynı gece taburcu edilirken, çalışmalara risk sebebiyle ara verildi. Dün sabah ilk ışıklarla başlayan çalışmalarda anne ve oğlunun cansız bedenine ulaşıldı. Tedavisi devam eden 6 kişiden 3’ü bugün taburcu edilirken, diğerlerinin tedavisi sürüyor.
ANNE VE OĞUL TOPRAĞA VERİLDİ
Göçük altında kalarak hayatını kaybeden anne ve oğul için Asma Mahallesi’ndeki Geylani Camisi’nde ikindi vakti cenaze töreni düzenlendi. Cenazeye Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Cezmi Yalınkılıç, İl Emniyet Müdürü Sinan Ergen ve protokol üyeleri katıldı. Hayatını kaybedenlerin yakınları tabut başında gözyaşı dökerken, taziyeleri kabul etti. Kılınan cenaze namazının ardından anne ve oğul, aile mezarlığında toprağa verildi.
‘BENCE İHMAL VAR’
Perihan Çakar’ın torunu Hayrican Çakar, amcası Sait Çakar’ın daha önce evin üst kısmına yapılan yol ve istinat duvarının sorunlu olduğu gerekçesiyle belediyeye şikayette bulunduğunu söyleyerek, “Amcamdan duvarın sıkıntılı olduğu duyumunu aldım. Belediyeye gittiğini söyledi. Gidip gitmediğini gözümle görmedim ama şikayet edildiğini bana söyledi. O duvardan sesler falan geliyormuş, ufak bir sallantı gibi. Toprak akması tarzı şeyler olmuş. Suyun akması, taşın düşmesi tarzında. Amcam dilekçe verdiğini söyledi. Bence ihmal var. İstinat duvarı bir bütündür. Koparsa komple kopar, yarısı kopması bir saçmalık. Ben kendim de oraya gittim. Kullanılan demirler, 8’lik dendi bana. İnceymiş ayrıyeten demirlerde kancalama ve telleme yok. Bildiğiniz dümdüz serilmiş o demirler. İstinat duvarının yarısı var, yarısı yok. Yarısının yıkılması bana garip geliyor. O demirlerin bütün şekilde durup da bağlanmaması o duvarın kararlılığını zayıflatmış diye düşünüyorum” dedi.
‘İSTİNAT DUVARININ SU GİDERİ BULUNMUYORDU’
İstinat duvarında su gideri bulunmadığını söyleyen Çakar, “Bizim şehrimizde genelde yol kenarlarında istinat duvarları var. Çünkü dağlık bir arazi üzerine kurulmuş bir şehir. Yollarda gördüğüm kadarıyla, küçük küçük borularla toprağın emdiği suların tahliye edildiğini gördüm. Ama o duvar dümdüz perde gibi çekilmiş şekilde gördüm. Duvarın bir tarafı temel olarak duruyordu, o duran yerin ön tarafında bir çıkıntı var, ben kaymayan duvarın o çıkıntıya yaslandığını düşünüyorum.
